top of page

İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Değerlendirme Konferansı

  • 27 Nis
  • 3 dakikada okunur

İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Değerlendirme Konferansı

İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi, İnşaat Fakültesi ve Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden akademisyenler, 23 Nisan’da Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremi bilimsel bir bakış açısıyla değerlendirdi. Bu etkinlikte, yer bilimleri, jeoloji, jeofizik ve inşaat mühendisliği disiplinleri bir araya gelerek bütüncül bir analiz sunuldu.



Kuzey Anadolu Fayı ve Marmara Bölgesi Sismik Aktivitesi

Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara Denizi içerisindeki segmentlerinde oluşan bu depremin, 1766 yılından beri kırılmayan Kumburgaz segmenti üzerinde gerçekleştiği tespit edildi. Deprem yaklaşık 13 km derinlikte meydana geldi ve 20 km uzunluğunda, 12 km genişliğinde bir alanda 30 cm'lik yer değiştirmeye sebep oldu. Bu bölgedeki enerji birikimi, potansiyel olarak 7.4 büyüklüğünde bir deprem üretebilecek düzeyde olup, yaşanan bu deprem bu potansiyeli kayda değer şekilde azaltmamıştır.

Marmara Denizi'nde bir tek ana fay hattı bulunmamakta, birçok ikincil fay hattı da bulunmaktadır. Bu fay hatları 5.5 - 6.5 büyüklüğünde depremler üretebilmektedir. Marmara’da deprem olması bölgenin doğasına uygundur, uzun süre deprem olmaması anormal kabul edilir.


Deprem İvme Dağılımı ve Yapısal Etkiler

Depremin oluşturduğu ivmelerin, mevcut azalım ilişkileriyle uyumsuz şekilde bazı bölgelerde yüksek çıktığı gözlemlenmiştir. Bu durum, tasarım ivmelerinin daha hassas bir şekilde hesaplanması gerektiğini göstermektedir. İstanbul Teknik Üniversitesi, bina bazında ivme dağılımını 100 metrenin altındaki çözünürlükte hesaplamak üzere bir sistem geliştirmektedir. Bu sistem, süper bilgisayar destekli olarak her bir binanın deprem performansını modelleyecek ve olası bir deprem sonrasında otomatik olarak analiz yapacaktır.

Kampüs özelinde yapılan analizlere göre, 7.6 büyüklüğünde bir deprem durumunda İstanbul Teknik Üniversitesi'nde oluşacak maksimum ivme 0.2g seviyesindedir. Bu ivme, mevcut binaların mühendislik standartlarına uygun yapıldığı takdirde hasar vermemektedir.


Sismolojik Değerlendirmeler ve Yapay Zeka Uygulamaları

Depremin sağ yanal doğrultu atımlı bir faylanma ile gerçekleştiği, Anadolu ve Avrasya levhaları arasındaki yanal hareketin bir sonucu olduğu belirtilmiştir. Deprem sonrasında 350'den fazla artçı deprem meydana gelmiş ve bunlar ana fay düzlemi üzerinde yoğunlaşmıştır.

Marmara Denizi içerisindeki karmaşık fay yapısı, jeodezik ve sismik yöntemlerle detaylandırılmakta, özellikle kırılma potansiyeli yüksek bölgeler belirlenmektedir. Fayın bazı segmentlerinde kilitlenme, bazı segmentlerinde ise sünek akma (creep) gözlemlenmektedir.

Sismolojik gözlemlerin daha hızlı ve doğru yapılabilmesi için yapay zeka tekniklerinin kullanılması gündeme gelmiştir. Depremlerin öncü işaretlerini daha hassas tespit edebilmek adına, derin öğrenme algoritmalarıyla sismik veri analizi yapılmaktadır. Bu sayede, deformasyon süreçleri daha iyi izlenebilmekte ve risk senaryoları geliştirilebilmektedir.


Zemin Mekaniği ve Sıvılaşma Potansiyeli

Zeminin deprem davranışında kritik bir rol oynadığı vurgulanmıştır. Sıvılaşma potansiyeli taşıyan kumlu zeminler, çok yumuşak kil tabakaları ve kontrolsüz dolgular, yapılar için risk oluşturmaktadır. İstanbul'da sahil kesimleri, dere yatakları ve göl tabanlarında bu tür zeminler yer almaktadır.

23 Nisan depreminin Silivri’de maksimum 0.2g ivme oluşturduğu ve sıvılaşma görülmediği belirtilmiştir. Ancak geçmişte İzmir, Adapazarı ve Hatay gibi bölgelerde sıvılaşma kaynaklı hasarların ciddi ekonomik kayıplara yol açtığı hatırlatılmıştır. Sıvılaşmanın can kaybı açısından değil, ekonomik kayıp açısından tehlike oluşturduğu ifade edilmiştir.


Yapı Malzemeleri ve Üst Yapı Güvenliği

Betonarme yapıların performansında, kullanılan agreganın (kırmataş mıcır yerine çakıl) ve çimentonun kalitesinin önemli olduğu vurgulanmıştır. Eski binalarda kullanılan çakıllı betonların, yükleme altında daha çabuk dağılabildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, eski yapıların dönüşümünde malzeme kalitesine dikkat edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.


İstanbul Kampüsleri ve Yapısal Güvenlik

İstanbul Teknik Üniversitesi’nin 5 kampüsünün deprem güvenliği değerlendirilmiş, 7.6 büyüklüğündeki bir depremde bu kampüslerde 0.2g civarında ivme oluşacağı, mevcut binaların bu ivmeye dayanıklı olduğu belirtilmiştir. Küçükçekmece’de benzer zemin özelliklerine sahip binalarda herhangi bir hasar görülmemiştir.


Soru-Cevap Bölümü

  • 23 Nisan Depremi, İstanbul Depreminin Habercisi midir?Mevcut deprem, Kuzey Anadolu Fayı'nın Kumburgaz segmenti üzerinde enerji birikimini önemli ölçüde değiştirmemiştir. Bu nedenle, olası İstanbul depreminin zamanını öne çektiği ya da geciktirdiği söylenemez. Fayın üzerinde enerji birikimi devam etmektedir.

  • Yapay Zeka Deprem Tahmininde Kullanılabilir mi?Yapay zeka, depremlerin öncü işaretlerini daha iyi analiz edebilmek için kullanılmaktadır. Ancak, depremlerin ne zaman olacağını kesin olarak söyleyebilecek bir teknoloji mevcut değildir. Yapay zeka daha çok deformasyon süreçlerini analiz etmekte kullanılmaktadır.

  • Hangi Bölgeler Daha Riskli?Marmara Bölgesi'nde, özellikle zemin yapısı zayıf olan sahil kesimleri, dere yatakları ve alüvyon tabakalarının bulunduğu alanlar daha risklidir. Bu bölgelerde yapı stokunun öncelikli olarak incelenmesi ve güçlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Comments


Abone olduğunuz için teşekkür ederiz!

bottom of page